logo

2 beyazıt 119

Beyazıt Camii ve Sultan II Beyazid Han Türbesi

Ancak Osmanlı Ordusu’nun Konya’ya hareket etmesi üzerine kuşatma kaldırıldı. Savaşı kaybeden Cem Sultan Ankara’ya geçti. Ankara’da da kaçışına devam eden Cem Sultan 1482 yazında otuz kadar adamıyla birlikte Rodos’a gitti. Cem Sultan 29 Temmuz 1482’de Rodos Şövalyeleri’nin Büyük Üstadı Pierre d’Aubusson tarafından büyük bir törenle karşılandı. Cem Sultan’ın amacı Rumeli’ye geçerek mücadelesini sürdürmekti. Ancak bundan sonra bir daha hayattayken vatanına dönemedi. Artık, Cem Sultan için Avrupa’da maceralı bir esaret hayatı başladı. Şehzade Bayezid sancakbeyi olarak 27 yıl Amasya’da oturdu. Bu görevde iken 1473’te Otlukbeli Savaşı’nda sağ kol kumandanı olarak görev aldı. Ayrıca 1479’da İran’dan gelen tüccarların mallarının yağmalanması üzerine, Şehzade Bayezid’in vali olarak gönderdiği kuvvetler Torul ve çevresini Osmanlı topraklarına kattı. Kurul, gerekmesi hâlinde bu durumu, kendi internet sitesinde ya da uygun göreceği başka bir yöntemle ilan edebilir.” hükmünü amirdir. Dr. Mustafa Palancıoğlu, Yıldırım Beyazıt Kentsel Dönüşüm alanında gerçekleştirdikleri çalışmaları inceledi.

Osmanlı-Lehistan savaşı[değiştir | kaynağı değiştir]

2 Temmuz 1511’de Konya sancak beyi Şehzade Şehinşah’ın 40 yaşında eceli ile vefatı üzerine taht adaylarının sayısı üçe indi. 1511 yılında Şehzade Selim büyük bir maiyet ile Trabzon’dan gemi ile Kırım’a gitti. Güya oğlu Süleyman’ı ve kayınpederini ziyaret edecekti. Asıl amacı kayınpederi ile sıkı bir işbirliği yapmak ve oğlu Süleyman’a talimat vermekti. Veliaht Şehzade Ahmed, Kırım Hanı’na bir mektup gönderdi ve kardeşi Selim’e yardımdan vazgeçmediği takdirde, padişah olduğu zaman Kırım tahtından ümit kesmesini açıkça söylüyordu. Mengli Giray buna kulak asmadıysa da, kayınpederini zor durumda bırakmak istemeyen Şehzade Selim Kırım’dan ayrıldı. Kardeşi Ahmed babasına baskı yaparak kayınpederini azlettirebilirdi.

14 Eylül 1509 tarihinde İstanbul, Osmanlı tarihinin kaydettiği en şiddetli depreme maruz kaldı. Küçük kıyamet olarak anılan bu deprem sonucunda, İstanbul’da 109 cami ve mescitile 1.070 ev kullanılamaz hâle geldi. Halk içinden de yaklaşık 5.000 kadar insan hayatını kaybetti. Binlerce insan yıkıntılar altında gömülerek mahsur kaldı. Köpüren deniz dalgaları, İstanbul ve Galata surlarını aşarak sokaklarda tufan ve ufak çaplı tsunami meydana getirdi. Bu arada eski su bentleri de yıkılmış oldu. Cem sultan olayından sonra İstanbul’u tekrar ele geçirme ümidi yaşayan Avrupalılar yüzünden, II. Bayezid çok dikkatli ve barış yanlısı bir siyaset takip etse de, gerektiğinde savaşmaktan çekinmedi. Hemen hemen babası Fatih Sultan Mehmet kadar tahtta kalmasına rağmen sadece beş defa sefere çıktı.

Bayezid, yola çıkışından 32 gün sonra 26 Mayıs 1512 tarihinde 62 yaşındayken Edirne- Havsa’daki Abalar köyünde hakka yürüdü. 1499 senesinin sonlarında Edirne’ye dönen II. Bayezid, birkaç aylık bir dinlenmeden sonra 7 Nisan 1500 tarihinde Edirne’den ayrıldı. Sefer-i Hümayûnolarak değerlendirilmiştir. Bir süre sonra Belgrad’a ulaşarak kaleyi kuşatan Süleyman Paşa Osmanlı tarihindeII. Muratve Fatih’ten sonra kaleyi kuşatan üçüncü kişi olmuştur. Kuşatma devam ederken Macarları yıldırmak maksadıyla Erdel’e giren Süleyman Paşa burada kuşatmayı kaybetti.

Çelebi Mehmed Rumeli’ndeki olaylarla uğraşırken, Karamanoğlu yine harekete geçti. Germiyanoğlu Yakub Bey’in Mehmed Çelebi’ye itaatini bildirmesi üzeri… Sultan İkinci Murad, soyunun Kayı boyuna mensubiyetini göstermek için, sikkelerine, Kayı boyuna ait iki ok ve bir yaydan müteşekkil damgayı koydurmuşt… Kullanım Koşulları,Gizlilik Politikası,İletişim için bu linklerikullanabilirsiniz. Login olduğunuz taktirde kullanım koşullarınıve gizlilik politikasını kabul etmiş olursunuz.

Kendi üzerine gönderilen Anadolu Beylerbeyi Karagöz Ahmed Paşa yönetimindeki Osmanlı kuvvetlerini mağlup edilerek paşa esir alınsa da şehir ele geçirilememiştir. Mimar Hayreddin, 15 gün içinde Padişah için Edirne’de ahşap bir ev yaptı. Padişah, bu ahşap evde ikamete başladı. Aynı sene Edirne’de yine benzer şiddette bir deprem daha oldu. Tunca Nehri taşarak ve yatağını da aşarak depremin yıkıntılarını kapladı. 3 gün geçit vermeyen Tunca’nın taşmasıyla da birçok insan öldü. Yıllardan beri Dulkadiroğulları Beyliği’nin kendilerine bağlı olduğunu iddia eden Memluklular ve Osmanlılar bu hareketi cevapsız bıraktılar. Bu da Şah İsmail’in Anadolu’daki prestijini artırdı. Memlüklüler tamamıyla sessiz kalsa da Osmanlıların sessiz kalmaları mümkün değildi.

Tarihten Bugüne

1.Murat Dönemi Yapılan Yenilikler İlk kez Acemioğlanlar Ocağı, Yeniçeri Ocağı, Topçu Ocağı kuruldu. İlk kez Tımar Sistemi uygulandı ve Tımarlı Sipahiler oluşturuldu. İlk kez Kazaskerlik ve Defterdarlık makamı kuruldu. Mal mal şeyleer yazıp adamın kemiklerini sızlatmayın . Aradığım bilgilerin özetini bu sayfada buldum. Gülbahar Hatun – Abdüssamed’in kızı ve Yavuz Sultan Selim’in annesi. Bülbül Hatun – Abdullah kızı ve Şehzade Ahmed ile Hundi Sultan’ın annesi.

{

Şah İsmail’in Dulkadir seferi[değiştir | kaynağı değiştir]

|}

Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir. Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir. Şu hâdise münâsebetiyle bu târihten sonra o tepe «Arab’ın son âhı» ya da «Arab’ın âh tepesi» mânâsında bir isimle yâd edilir olmuştur. Bir diğer sebep de, babası Fâtih Sultan Mehmed Han gibi uzun asırlar boyunca nâdiren zuhûr eden devâsâ bir şahsiyyetten sonra hükümdar olmasıdır… Ağabeyi Beyazıt Han da bu vasıyeti yerine getirdi.

Mora’nın güneybatı ucundakiGallo Burnu’nun açıklarında iki dev donanma karşı karşıya geldi. Osmanlı Donanması Donanmayı Hümayun’uKemal Reiskomuta ediyordu. Fatih zamanının fikir serbestliği, resim ve heykel sevgisi kalmamıştır. Maamafih âlim ve sanatkârları her vesile ile himaye ederdi. İlk zamanlarda ordunun başında harplere gitmiş, sonraları vezirlerine ve kumandanlarına bırakmıştı. Yaptığı teklîfe red cevabı alan Cem Sultan, -birçok büyük meziyetlerine rağmen- idârî mes’elelerdeki dirâyetsizliği sebebiyle ağabeyi II. Beyazıt Han ile neticesiz kalan uzun mücâdelelere girişti. Ağabeyinin hikmet dolu nasîhatlerine ve mâkûl teklîflerine râzı olmadı. Arapça ve Farsça’yı gayet iyi biliyordu. Çağatay lehçesi ve Uygur alfabesini de öğrendi. İslâm ilimlerinin yanı sıra, matematik ve felsefe tahsili de yaptı.

Kardeşi Cem SultanOsmanlı Devleti’ne karşı yeni bir Haçlı seferi gerçekleştirmek için Cem Sultan’ı kullanmayı düşünen Papa VIII. Innocentius 1492’de öldü. Böylece Cem Sultan daha serbest bir hayata kavuştu. Fakat bu defa Fransa Kralı, Cem Sultanı kendi siyasi emelleri için bir koz olarak kullanmak istedi. Fransız Ordusu ile beraber yola çıkan Cem Sultan, 25 Şubat 1495’te öldü. Bazı kaynaklar, Cem Sultan’ın elindeki kıymetli rehineyi bırakmak zorunda kaldığı için Papa tarafından zehirletildiğini ifade etmektedir.

Leave A Comment